Reklamlarda Milli Sömürü

Her markanın reklam yaparken en büyük isteği reklamın konuşulmasıdır. Bununla ilgili hem marka hem ajans/ajanslar oldukça hummalı bir çalışma yapar. Reklamların yaratıcılık serüveninde bazen alışılagelmiş bazen de alışık olmadığımız yöntemler kullanılır. Reklamda yaratıcılık kadar ülke dinamikleri, sosyolojik etkenler, toplum refleksleri gibi birçok dinamikte göz önünde tutulur.

İçeriğin geri dönüşü ne kadar kuvvetli olursa olsun markaların bazı noktalarda kırmızı çizgileri olması gerektiğini düşünenlerdenim. Özellikle milli varlıkların markaların ticari çıkarları uğruna kullanmasını hiçbir zaman doğru bulmadım.

Konuya ilişkin ilginç bulduğum birkaç örneğe bakmadan önce bu konuda oldukça güzel ve dikkatli çalışmaların olduğunu da söylemek lazım. Örneğin milli takım sponsorluğu için farklı farklı markaların yaptığı oldukça çeşitli işler var. Bu işlerde o kadar güzel ve dikkatli kullanımlar var ki, tek bir söz edemiyorsunuz. Zaten işin doğası gereği bir haktan gelen ve konuyla direkt ilgili bir kullanımdan söz ediyoruz. Yani milli varlığın alakasız bir kullanım durumu söz konusu değil.  (Örnekler için > https://www.youtube.com/watch?v=lNNjSbsqYoY)

Fakat bazı reklamlar var ki …

Haydi gelin şöyle bir bakalım.

Geçtiğimiz gün yayınlanan Orhan Gencebay’lı Rexona reklamında bir nokta dikkatimi çekti. Orhan Gencebay’ın yakasında bulunan ‘Türk Bayrağı’ rozetinin o reklamdaki anlamını bir türlü anlayamadım. Orhan Gencebay’ın o reklamda ‘Türk Bayrağı’ rozeti ile oynamasının ne konu ile ne reklam ile ne de oyuncunun kişiliği ile hiçbir ilgisi yok. Eğer bu rozet Orhan Gencebay’ın kişiliğine artı bir değer katsın diye kullanılmışsa zaten o külliyen yanlış. Bu reklam bir marka tarafından ticari bir amaç uğruna çekilmiş. Oyuncuların hepsi de bu reklamda o ticari amaca hizmet eden bir araç. Yani Türk Bayrağı’nın bu reklamda işi yok.

Bu konuya ilişkin bir diğer çarpıcı örnek de Türk Hava Yolları’nın ‘Bu Gurur Hepimizin’ reklamı. Bu reklamda ise milli marşımız reklam müziği olarak kullanmıştı. Bu kadar kutsal bir değerin bir marka çıkarı uğruna kullanılmasını doğru bulmuyorum. Türk Hava Yolları, Türk ismini dünyaya en baskın ve en doğru şekilde duyuran markalarımızdan bir tanesi. Buraya kadar tek bir lafım yok ama bu ona milli marşımızı reklam müziği olarak kullanma hakkını vermemeli diye düşünüyorum.

Sonuç olarak milli varlıkların konuyla ilgisi olmadan reklamlarda çıkar malzemesi olarak kullanılmasını doğru bulmuyorum. Bir rozet yüzünden konuyu çok fazla abartmışım gibi görülebilir fakat bir milli varlık bir markanın ticari çıkarına hizmet ederse sorun var demektir. Yaratıcılık ve dikkat çekicilik bu kavramlar üzerinden ilerlememeli. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir