Markasızlaştırma denilince akla ilk gelen kavram ‘Debranding’ oluyor. Bu yazıda konuya biraz daha farklı bir açıdan yaklaşacak olsak da mantık ve amaç açısından her konunun yolları bir yerde kesişiyor.
’Debranding’ demişken bu yaklaşıma şöyle kısaca değinmek fena olmaz. Debranding’i markanın bir ürününde veya logosunda marka ismini kullanmaması olarak tanımlayabiliriz. Pazarlamada dünyasında ilk Debranding çalışmaları yaklaşık 19 yıl önce görülmeye başlandı. Türkiye ise bu yaklaşımı Coca-Cola ile tanıdı diyebiliriz. (Debranding ile ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz.)
Bill Gates 1996 yılında yazdığı bir makalede; ‘İçerik Kraldır’ tespitinde bulunuyor ve gelecekte, televizyon ve gazetelerin ana mecra olma özelliğini internete bırakmak zorunda kalacağını ifade ediyor. O gün hayatımıza giren ‘İçerik Kraldır’ tanımlaması bugünün en önemli pazarlama aksiyonlarından birine dönüşmüş durumda. Pazarlama çalışmalarında içeriğin önemi her geçen yıl artıyor ve bu kadar kalitesiz içeriğin çoğaldığı bir dönemde içeriğin değeri çok daha artacak gibi duruyor.
3-4 yıl öncesine kadar etkili içerik yaratmak bugüne göre daha kolaydı çünkü birçok ajansın ve markanın bu konu ile ilgili kasları gelişmemişti. Dijital ağların içerik politikaları bugüne göre çok farklıydı yani içeriğin tüketiciye ulaşması daha fazlaydı. Durum böyle olunca ortaya çıkan işin getirdiği ses daha gür çıkabiliyordu. Günümüzde ise hemen hemen tüm ajansların ve markaların bu konu ile ilgili kasları gelişti. Ajanslar ve markaların bu konuyla alakalı kaslarının gelişmesine karşın bu seferde içeriğin ve etkileşimin anatomisi değişti.
‘Tüketim Abazalığı’nın olduğu günümüzde dijital çağda kral bir içerik oluşturmak istiyorsanız yolunuz bir şekilde markasızlaştırma ile kesişecektir. Aslına bakarsanız ‘Markasızlaştırma’ dediğimiz durumu bir anlamda içeriğin serbest bırakılması olarak tanımlayabiliriz. Yani markayı göze sokma kaygısından uzaklaşıp kitlenizin isteğine göre üretim yapmaktan bahsedeceğiz.
Markalar dijital kanalları için ayda minimum 15-20 arası içerik üretiyor. Bu içeriklerin hepsinde marka ibarelerinin yer alması tüketici zihninde otomatikman reklam algısı yaratıyor. On binlerce markanın böyle davrandığı bir ortamda tüketicinin karşı karşıya kaldığı durumu bir düşünün. Bu analizin için çok uzağa gitmeye gerek yok, kendinizden yola çıkın. Reklam havasında sunulan kaç içeriğe tepki veriyorsunuz? Beğeniyor, paylaşıyor veya detaylarına bakıyorsunuz? Sizin yapmadığınız ve yapmaktan çekindiğiniz bir davranışı siz tüketicinizden bekliyorsunuz.
Markasızlaştırma dediğimizde olguda elbette ki tüm içeriklerin bu yöne çevrilmesinden bahsetmiyoruz. İçeriklerin yüzde 20-25’inin şimdilik bu seviyelerde tutulması yeterli olabilir. Özellikle üçerik tüketiminde görselliğin ön planda olduğun bugünlerde görsellikte markasızlaştırma bir adım daha önce çıkıyor. İçerik metni ile bu desteklendiğin tadından yenmez durumlar ortaya çıkabilir. Bu yapıldığında etkileşim sonuçlarındaki farkı çok net göreceksiniz. Markanız tüketicisiyle daha etkileşim kurabilir ve konuşabilir duruma gelecektir. Bu vaat dahi bunu denemeyi değerli kılmıyor mu? 🙂
Makarsızlaştırmayı öğrenmiş birkaç bazı içerik örneklerini paylaşmak istiyorum. İçeriklerde markayı göze sokma kaygısından uzaklaşılmış. Kurgu tüketici beklentisine göre oluşturulmuş. Marka ismi zaten sayfada görülüyor. Yapılan markasızlaştırma sayesinde paylaşımlar diğerlerine göre daha yüksek bir etkileşim oranı yakalamış.
‘Markasızlaştırma’ , bugünün pazarlama dinamiklerinde markayı tüketicinin gözüne sokma kaygısını ortadan kaldırmaktır. Yani değişen tüketici psikolojini ve davranış modellerini anlayıp, ‘tüketim abazalığı’nın olduğu dijital çağda yok olmamanın yöntemlerinden bir tanesi olarak tanımlayabiliriz.
Debranding Görsel Kaynak: http://www.idealnedio.com/news/debranding-devri-basladi


-
Pazarlama
/ 21 saat agoAyna Nöronların Satın Alma Üzerindeki Etkisi
Herhangi bir satın alma sürecinde karar alırken gerçekten özgür müyüz? Kararlarımızı etkileyen veya yönlendiren...
-
Marka
/ 1 ay agoMarka İletişiminde Transaksiyonel Analizin Önemi
Bugün televizyon, internet, radyo veya gazete gibi mecralarda markaların yoğun iletişim bombardımanına maruz kalıyoruz....
-
Pazarlama
/ 2 ay agoÇeşitlilik Pazarlaması Modeli
Çeşitlilik Pazarlaması, pazarın dinamiklerini ve tüketicilerin zevklerini, demografik detaylarını, inançlarını, değerlerini, yaşam tarzlarını ve...
-
Pazarlama
/ 2 ay agoPazarlamada Etkiler Hiyerarşisi Modeli
Rekabetin böylesine geliştiği ve zorlaştığı anlarda, etkiler hiyerarşisi modeli müşteriye rehberlik eden yönüyle ön...
-
Pazarlama
/ 3 ay agoTuzak Etkisi (Decoy Effect) Nedir?
Seçimlerimiz gerçekten mutlak tercihlere mi bağlıdır yoksa sunulan seçeneklere göre değişebilir mi?
-
Pazarlama
/ 4 ay agoPazarlama Üzerine Tavsiye Kitaplar – 7
Pazarlama ve iletişim üzerine son dönemlerde okuduğum ve okurken keyif aldığım tavsiye kitapları serinin...
-
Dijital Pazarlama
/ 4 ay agoYeni Nesil İletişim ve Dijital Yönetim Stratejileri Eğitimi
İnci Holding (İnci Akademi) ile düzenleyeceğim 'Yeni Nesil İletişim ve Dijital Yönetim Stratejileri Eğitimi'ne...
-
Pazarlama
/ 7 ay agoKaranlık Pazarlama (Dark Marketing)
Bir ürüne yönelik tüketicide var olmayan bir ihtiyacı ortaya çıkarabilme yaklaşımı karanlık pazarlama anlayışının...
-
Pazarlama
/ 8 ay agoPazarlamanın Başlangıç Noktası
Bazı kaynaklarda pazarlamanın başlangıç noktası ‘Araştırma’ olarak gösterilir ama ben başlangıç noktasının ‘Anlama’ veya...
-
Pazarlama
/ 8 ay agoHype Pazarlama (Hype Marketing) Nedir?
Belirli bir amaç doğrultusunda, hedef kitle üzerinde normalden daha hızlı ve etkili bir şekilde,...
-
Seyahat Günlüğü
/ 8 ay agoMurano ve Burano Adaları Tavsiyeler ve Notlar
Murano adası cam işçiliği ile Burano adası ise dantel işçiliği ve renkli evleri ile...
-
Pazarlama
/ 8 ay agoCovid-19 İletişiminde Bandwagon Etkisi
Özel gün iletişimlerinde karşımıza çıkmaya başlayan ‘Bandwagon Etkisi’, Covid-19 süreci ile birlikte küresel bir...