Efendim malumunuz seçimler yaklaşıyor. Yaklaşık kırk gün sonra “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 25. Dönem” milletvekillerini seçeceğiz. Seçimin yaklaşmasıyla birlikte partilerde seçim bildirilerini açıklamaya başladı. Bunun yanında partilerin milletvekili adayları da belli oldu.
Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte adayların tanıtım çalışmaları da başladı. Çok yakın bir zamanda gözümüzü çevirdiğimiz her yerde vekillerin yüzlerini göreceksiniz. Hem de ne yüzler!
Şimdi gelelim konumuza…
Gözler, duygularımızı yansıttığımız birer ayna gibidir ve sosyal bir iletişim sürecinde oldukça güçlü bilgiler sağlar.
Göz teması güvenin kaynağıdır, önemsemenin belirtisidir, duyguları yansıtır, duysal bağı inşa eder ve belki de en önemlisi otorite oluşturmanın önemli bir alt yapısını oluşturur. Evet, siyasette her zaman sağlanmaya çalışılan otoritenin aslında gözlerle ilgisinden bahsetmekteyiz.
Seçim yaklaşınca dikkat ettiğim konulardan bir taneside adayların tanıtımlarda kullandığı fotoğraflarıdır. Bir iletişimci olarak bunları incelemeye, analiz etmeye gayret ederim. Toplumların, kültürlerin gelişip adayların bu konularda gelişmemesi daima bir ironi konusu olmuştur.
Bu dönem bölgemde (İzmir) her parti adayının seçim afişlerinde kullandıkları fotoğrafları inceliyorum.
Nedir bunlar sayın vekil adaylarım! İnsan biraz da olsa samimiliğini ifadelerine yansıtamaz mı?
Bahsettiğimiz konu kolay değil çünkü insanın yalan söyleyemediği tek yer gözleridir derler. Bu durumun bir etkisi midir bilinmez ama bu detayı not ederek devam edelim.
Siz bırakın beyaz renk gömlek giyerek şeffaflık mesajı vermeyi. Eğer gerçekten bir şeffaflık mesajı verilecekse bunun en doğru detayı yüzünüzde, gözlerinizde gizlidir sayın vekillerim.
Büyük ihtimalle çekimler sırasında sizlere verilen öneriler şöyle;
- Gökyüzüne doğru bakın. Bu ileri görüşlülüğünüzü ve gelişimi temsil eder,
- Gömleklerinizin kollarını iki geriye katlayın ki halk sizi projeleri olan, çalışacak bir vekil sansın,
- Kravat takmayın ki halktan biri gibi görünün,
- Bir eliniz cepte olsun ki biraz daha karizmatik bir ifade oluşturun,
- Yukarı doğru bakın ve halkı selamlarmış gibi yapın ki lider edası yaratın,
- İki kolunuzu bağlayın ve takım elbise yerine sıradan bir gömlek giyin. Bu sayede halkçı mesajını iletirsiniz gibi gibi…
Yukarıdaki saydığım maddelerin hepsini yapın sayın vekilim ama gözlerinizdeki ifadelere birazcık da olsa samimiyet ve içtenlik ekleyin. Bu içten gelmeden yapılabilecek bir şey değil ama bizimki de bir umut işte…
Pazarlamada önemli ölçütlerden bir tanesi samimiyet ve gerçekliktir. Göz teması kurabilmekte bunun en kolay ve etkili yollarından bir tanesidir. Siyasette kelimeleri desteklemek, söylemlere itibar kazandırmanın etkili yöntemlerinden bir tanesi gözlerle kurulan iletişimde gizlidir.
Ah vekilim ah…
Kim veya kimler sizlere bu akılları veriyor bilemiyorum ama doğru vermiyor onu net olarak biliyorum.
Hani derler ya “Gözler Kalbin Aynasıdır”…
Şu iletişim çalışmalarınızda bir gözlerinize bakabilsek ne güzel olur. Siz nasıl durursanız durun, ne giyerseniz giyin o gözler var ya o gözler işte orada bitiyor iş.
Nerdeyse hepinizin gözlerine baktım ama göremedim sayın vekilim göremedim…
Bir yanıt yazın